27 Ağustos 2012 Pazartesi

Artemis Tapınağı

Tapınağın diğer bir adı da Diana tapınağıdır.M.Ö 550 yıllarında  Efes de Tanrıça Artemis adına yaptırılmıştır. Tapınak tamamen mermerden yapılmıştır. Dünyanın 7 harikasından biri olan Artemis Tapınağından günümüz gençlerine kalan tek şey 2 parça mermerdir. Tapınak Türkiye'nin İzmir ilçesinde bulunmaktadır. Tapınağı Lidya kralı Kroisos tarafından başlatılmıştır. Eser 120 yılda bitmiş ve gösterime sunulmuştur. Dünyanın 7 harikasını belirleyen Sidon'lu Antipader tapınak hakkında şöyle demiştir; Zeus'un heykelini, Mağrur Babil'in üstünde savaş arabaları için yapılan duvarı, yüksek piramitlerin devasa işçiliği ve Mousolos'un engin mezarını gördüm ama Artemis'in tapınağını görünce Olimpus'un dışında güneş hiç bu kadar büyük ve güzel bir şeye bakmadı. Artemis Ay tanrıçası olarak bilinir ve Titan Selene'nin yerine geçmiş Apollo'nun bakire kadın avcısıdır. Efes'li Artemis diğerlerinden çok farklıdır. Anadolu tanrıçası olan Kibele'nin kültü olduğuna inanılmaktadır. Anadolu'nun ana tanrıçası olan Kibele'nin çeşitli adlarla Artemis olarak değişim geçirildiği söylenmektedir. Çok göğüslü (37 adet) tanrıça Efes'te basılan paraların üstünde Kibele'nin bir özelliği olan duvar gibi bir taç ile simgelenmiştir.

26 Ağustos 2012 Pazar

Sahra Çölü

Afrika'nın kuzeyinde bulunan Sahra çölü dünyanın en büyük ve sıcak çölü olarak bilinir. Kuzeyi ve Kıtanın ortasını ayıran 9.000.000 km² büyüklüğünde dev bir çöl olan Sahra çölü 2,5 milyon yaşındadır. Dünyanın en büyük ve soğuk çölü ise Antartika'da bulunmaktadır. Sahra çölü arapça ''Sahara'' kelimesinden gelme çöl demektir. Yüz ölçümü Amerika Birleşmiş Devletleri kapsayabilecek kadar büyük olan bu çölün Atlas Okyanusundan Kızıl deniz kıyılarına kadar uzandığı gözlenmiştir. Erg adı verilen kum çölü bütün çölün yalnızca  5/ 1 'ini kapsar. Geriye kalan kısım ise kaya ve moloz parçalarından oluşur. Sahra çölünde de Tibesti ve Ahaggar gibi yükseklikleri 3.300 m'yi bulan dağlar da vardır. Sahra çölüne bazen 10 yıl üst üste yağmur yağmadığı gözlenmiştir. Yağışlar mineralleri yıkayıp götürmediği için çölün zemini oldukça zengin bir şekilde kalmıştır. Uzun süre kuraklığı atlatmayı başarabilen bitkiler kısa sürede büyüyüp gelişir. Mineral bakımından zengin olan Sahra çölü rüzgarlarla birlikte topraklarını başka yerlere götürerek oraları da mineral bakımından zenginleştirir. Amazon bölgesi normalde kurak olmasına rağmen Sahra çölünün toprakları sayesinde geçimini sağlar. Ayrıca Sahra çölüne ilk kez 18 Şubat 1979 yılında kar yağmıştır. 

25 Ağustos 2012 Cumartesi

Keops Piramidi

Mısırın en büyük ve en eski 3 piramitinden biridir.Mısır'ın başkenti olan Kahire'nin bir parçası haline gelmiştir.M.Ö. 2551-2560 inşa edildiği düşünülüyor.Yapıldığı zamandan şimdiki zamana kadar dünyanın 7 harikası arasında olup bulunduğu yeri korumuştur.Eski Mısır firavunu Khufu'nun anıtsal mezarı olarak inşa edilği düşünülür.Yapılışının 20 yıl sürdüğü öne sürülmektedir.3800 yıldır hacmi ve kütlesiyle dünyadaki insan yapımı en büyük yapı olarak bilinir.Piramitin yükseklik rekoru 4000 yıla yakın bir süredir kırılamadı.Keops orjinal halinde gözüken kısımlar taş tabelalarla kaplıydı.Piramitin yapımı hakkında günümüzde bir sürü hikaye anlatılmaktadır.Bunlardan biri spiral bir tümsekten çıkarılan taşlar üst üst koyuluyordu.Tümsek çamurla kaplanıyor ve su dökülüp taşlar itilerek kaydırılıyordu.Başka biri ise bütün bunların büyük makinalarla yapıldığını söylemekte ama kesin bir kanıt bulunmamaktadır.Piramitin içinde 3 tane oda bulunabildi.En alttaki oda piramitin üzerindeki bölümün oyulmasıyla yapılmıştır.Kalan 2 oda da firavun Khufu ve kraliçesi içindir.Bu 2 oda piramidal eserin tepesinde yer alır.Piramit yapısı dolayısıyla uzun yıllar doğa şartlarına dayanmış ve tam olarak hala sırları çözülememiştir.

24 Ağustos 2012 Cuma

Eyfel Kulesi

Kule tüm dünyada Paris'in simgesi olarak yer almıştır.Sadece demirden yapılmıştır.İsmini kulenin yapıcısı olan Gustave Eiffel'den almıştır.Kule yapıldıktan kısa bir süre sonra bütün dünyada büyük ilgi çekti.Yılda yaklaşık 6 milyon turisti çekebilen kule 2002 yılında 200 milyon turist çekmeyi başarmıştır.Kulenin gerçekte yapılma amacı bu değildir ama.1887-1889 yılları arasında Gustave Eiffel tarafından Fransız Devrimi'nin 100. yılını kutlamak amaçlı Paris fuarının giriş kapısı olacaktı.Aslında kulenin gerçek mimarının adı Stephen Sauvestre'dir.Meslektaşı olan Emile Nouguir ile ilk tasarımı,çizimleri yapmıştır.Eyfel'in masrafları 7.739,401 Frank 31 sent tutmuştur.Gustave'ın tahmininde Eyfel 6.500.500 gibi bir Frank tutacaktı.1889 yılındaki açılıştan 5 ay önce ziyaret edilmeye başlayan Eifel Kulesi masraflarının 4/3'lük bır kısmını çıkarmayı başarmıştır.Şirket de daha o zamanadan para kazanmaya başlamıştır.3000 işçi 26 aylık bir süreç zarfında 18.038 tane demir parçasını 2.5 milyon periçle birleştirmiştir.Üstelik bunu yaparken de herhangi bir can kaybı yaşanmamıştır.Kule her yıl bu kadar turist çekmesine rağmen Paris halkı onu hala bir utanç lekesi olarak görmektedir.Bunun sebebi ise bazıları Eifel Kulesini bir lambaya bazıları ise onu bir fabrika borusuna benzetmektedir.Bu sebebten dolayı devrin edebiyatçıları ve yazarları birleşip bir kampanya başlatmıştır.Bildirimler hazırlayan bu kampanya halka dağıtılmış da dağıtılmıştır.Ama o günden sonrada Eyfel Kulesi dünyanın en iyi mimari yapısı seçilmiştir.Parisliler ona İron Maiden (Demir Bayan) derler.

23 Ağustos 2012 Perşembe

Pizza Kulesi (Pisa Kulesi)

Piazza dei Miracolide (İtalyanca melekler şehri ) bulunan pisa kulesi İtalya'nın kuzeyindedir.1063-1090 yıllarında şehir katedralinin çan kulesi olarak 1173 de ayrı olarak yapılmıştır.Pisa Kulesi aslında çan kulesi amaçlı yapılmıştır.Pisa Kulesi bitirildiği zaman güneye doğru kaydığı fark edilmemişti.Zaman geçtikçe kendini belli etmeye başladı.Kulenin tepesine 264 basamaklı bir merdivenden geçerek çıkılabilir.54 metre uzunluğundadır ve en tepede yani çanın olduğu 8.katta silindirdir.Kulenin bulunduğu yumaşak zemin onun güneye doğru yavaşca eğilmesine sebeb olmaktadır.Zamanımız da Pisa'nın güneye doğru sarkıtılan bir çekül 4.3 metre açığa düşmektedir.Kulenin ağırlık merkezi kendi temel dairesinde kaldığı için kule devrilmemektedir.Kule her yıl milimetre olarak eğilmektedir.Kulenin şu anda ki eğilimi 5,5°'dir.Pisa Kulesi zenginliğini ve gücünün bir işareti olarak Cenova ve Venedik'e rakip yapılmıştır.Galileo'nun bir çok testini bu kulede yapıldığı  söylenmektedir.Bunlardan biride cisimlerin aynı hızda ve aynı fizik kanununa uyarak düştüklerini farklı ağırlıktaki iki güllenin bu kuleden bırakıp gözlenmesidir.Geniş çevrelerde bu bir efsanedir.Kule 1990-2001 yıllarında bakım sebebiyle kapalı tutuldu.Kule çökmek üzereyken 20 milyon sterlinlik bir proje ile tekrar ilk haline getirildi. 

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Tiyatro

Bir sahne sanatı olan tiyatro oyuncuların sergilenmesi amacıyla yapılmıştır.Tiyatro metinlerini yazanlara müellif (oyun yazarı) müellifin yazdıklarını canladıran kişilere de tiyatrocu denir.Ama tiyatro sadece bu kişilerden ibaret değildir.Eserlerin sahneye konmasında dekor ve kostüm   sorumlusu,ışıkçı,süflör ve sahne amirlerininde büyük yardımı olur.Tiyatro genel olarak halkın psikolojisine hitap eder.Tiyatro insanların dilinde şu şekilde tanımlanır;insanı,insana,insanla,insanca anlatma sanatıdır.Tiyatrodaki oyuncular sadece yazılan metini oynamazlar.Gerektiği zaman dekor kurar,ışıklandırma yapar,dekoru kaldırırlar.Tiyatroda doğaçlama çok önemlidir.Provalarda repliğinizi unutursanız sufle verilebilir ama sahne bambaşkadır.Sahnede repliğinizi unuttuğunuz da doğaçlamak zorunlu olabilir.Üstelik öyle bir doğaçlama yapmalısınız ki karşınızdaki oyuncuda metinden devam edebilsin.Bu arada sufle o skeç,metin,bölüm vs. siz ne diyorsanız ondan unutulan cümleyi söylemek demek,doğaçlama ise sahnede veya gerçek hayatta baskı altında kaldığınız da uyguladığınız o ana özel cümlelerdir.Sahnede yapılan doğaçlama gerçekten çok zordur.Bu yüzden doğaçlama çalışmaları yapmak her oyuncu için cepte duran bir yetenektir.Tiyatrocu olmak isteyenler için konuşmayı düzeltmek tekerlemeler öğrenmek önemlidir.Örneğin ağzınızda kalem alarak senaryoyu okursanız size olan yararını görürsünüz.Ayrıca bütün dünyada tiyatronun simgesi gülen ve ağlayan 2 maskedir.

21 Ağustos 2012 Salı

Assasin's Creed Revelation

Assasin's Creed'in konusu bundan yıllar önce yaşamış olan Ezio'nun gizli kılıcını bulan Desmond adında bir adamın onun zamanına yolculuk yapıp gördüğü,çaldığı hatta sakladığı antik eserleri bulmaya çalışmasıdır.Oynadığınız her bölümde eskilerde yaşamış ünlü insanlarla birlikte çalışıyorsunuz.Örneğin bu bölümde Piri Reis ile birlikte bomba ve benzeri eşyalar yapıyorsunuz.Assasin's Creed çok iyi sabır gerektiren bir oyundur.Çünkü bazen bir adamı hemen bıçaklamak yerine onun takıldığı adamların aralarına sızıp çaktırmadan zehirlemekten geçiyor.Bu oyunu oynadığınız zaman tarih hiç bu kadar zevkli olmamıştı diyeceksiniz.Assasins's Creed'in bu bölümü Constantinopoli'de (eski istanbul'da) geçiyor.Ana karakterin adı Ezio'dur.Çok yetenekli bir suikastçi olmakla birlikte çok kurnaz ve atiktir.Kendisi aslen İtalyan'dır,ama seferi gibi dolaşır.Assasin's Creed'in 2.bölümü olan brotherhood'da evi olan İtalya kalesine hain bir saldırı düzenlenmiş ve sevdiği çoğu insanı orda kaybetmiştir.Bunların olmasında sonra Ezio intikam ateşiyle yanıp tutuşmuştur.Ve o ateş bunu yapanlardan öcünü alıncaya kadar da dinmeyecektir.Brotherhood'da da yaptığı gibi İtalya kalesine saldıran bütün herkesi bulup tek tek öldürüyor.Bu işi kökünden çözmek istediği içinde Constantinopoli'deye gidiyor.Orda ona Sayid adında Türk bir suikastçi  yardım ediyor.Constantinopoli'de Apple denen mistik bir silah da vardır.Zamanı yavaşlatabilir veya sizi tek vuruşuyla öldürebilir.Ezio'nun Constantinopoli'ye gelmesinde bu silahın büyük rolü vardır.

20 Ağustos 2012 Pazartesi

Assasin's Creed Brotherhood

Assasin's Creed'in 2.bölümü olup Roma'da geçmektedir.Karakterimizin adı Ezio'dur.Ezio çok yetenekli bir suikastçi olmakla birlikte usta nişancı iyi bir hırsızdırda.Gelmiş geçmiş en büyük suikastçi olarak bilinir.Assasin's Creed'in her bölümünde eski tarihlerden kalma ünlülerle oynuyoruz.Örneğin bu bölümde  Leonardo da Vinci,Niccolo Machiavelli ve Caterina Sforza var.Oyunun konusu Desmond denilen bir barmenin yıllar önce yaşayan Ezio'nun gizli kılıçını bulup onun zamanına yolculuk yapmasıdır.Bu yolculuklarda ki amacı ise Ezio'nun sakladığı veya çaldığı eşyaların yerlerini öğrenip onları şimdi ki zamanda bulmaktır.Tabi bunu yaparken de Ezio'nun eski anılarını bozup daha da kötüleştirir.Fotoğrafta da gördüğünüz gibi brotherhood'da size yardım eden suikastçiler vardır.Her birinin yeteneği farklıdır.Ayrıca oyunda kendiniz de yolda gördüğünüz insanları eğitip kendi asistanlarınız yapabilirsiniz.Çok fazla asistan elde edebilirseniz kraliyet donanmaları gibi kalabalık yerlere saldırabilirsiniz.Her asistanında farklı yetenekleri ve silahları var.Asistanların seviyesini yükseltmek için görevler var.Bu görevlerde onlar exp ( seviye atlaması için gerekli olan sayıyı söyleyen bar ) sizde para alırsınız.Aldığınız paralarla yeni silahlar ve giysiler alabilirsiniz. 

19 Ağustos 2012 Pazar

Tayland

Tayland eskiden Siyam adıyla bilinirdi.Güneydoğu Asya ülkesidir.Krallıkla yönetilir ve nüfusunun %80'ninden fazlası budist inançına sahiptir.Ana dili Taylandca'dır.Kara incinin çıktığı ülkelerdendir. Tapınaklarında dünyaca ünlü Siyam kedisi yetiştirilir.Başkenti Bangkok'dur.Thai dilinde melekler şehri olarak adlandırılır.Turizme büyük önem verir,bütün turistleri saygı ve çiçeklerle karşılarlar.Suya karşı dayanıklı olan ve mobilya havuz sektöründe önemli yeri olan Tik ağacından yapılmış süslü ve güzel eşyalar satın almak da mümkündür.Bu arada Tik ağacının doğal rengi sarı olmakla birlikte,zamanla kendiliğinden koyulaşabilen bir ağaçtır.  Budist geleneği yaygın olduğu için kutsal tapınaklara çok para harcanır.Onlara göre bu şekilde tapınak yapmaya devam ederlerse budist gelenekleri ölmez ve artar.Ülkeyi ziyaret edenlerin uyması gereken kurallar var.Bunlardan bazıları Thai selamını herkese vermek,bir Tayland'lı yanında herhangibi birinin saçını okşamak,ayakta birini göstermek veya verilen ikramı reddedememek gibi.Olur da bunlardan birisini yaparsanız başınız büyük belaya girebilir.Ayrıca Tayland'da polislerin herhangi birinden şikayetci olunursa ve haklı bulunursanız  şikayet edilen polis kolunda hello kity bantıyla 6 ay boyunca dolaşmak zorunda kalır.


18 Ağustos 2012 Cumartesi

Arsen LÜPEN

                      Arsen LÜPEN
 Arsen LÜPEN Fransız roman karakteridir.Bu harika karakteri yaratan kişinin adı Maurice LEBLANC'dır.Maurice bu karakteri yaratırken Fransız anarşist ve kurnaz bir hırsız olan Marius JACOP'dan esinlenmiştir.Marius kurbanlarına karşı etkileyici bir mizah anlayışı kullanır.İlk Çetesini 12 yaşında kuran Marius Fransa'nın demiryolunun genişletilmesini fırsat bilip soygun eylemlerini taşraya kaydırdı.Zengin papazları ,hakimleri ve askerleri soyup kamu hizmeti düzgün şekilde yapanlara dokunmadı .Gördüğünüz gibi esinlenmesi deyebilicek bir karakter kendisi.Konumuza geri dönelim Arsel LÜPEN'in Türkiyede basılmış olan 7 kitabı vardır.Arsel'in  hırsızların ustası,önderi gibi unvanları vardır.Arsel çoğu hırsızın aksine esprili ve naziktir.Kandan hiç hoşlanmaz,olabildiğince az silah kullanır.Ama çok iyi bir nişancıdır.Jiu Jitsu denilen bir dövüş stili bilir.İyi rol yapar.İstediği zaman istediği herhangi bir şeyi elde edebilir.Kadınlar üzerinde etkileri büyüktür.İstediği kadınla birlikte olabilir.Ama her zaman sevdiği kadını kaybeder.Bunun sebebini de bilmez.Arsel LÜPEN 2004 yılında Jean-Paul Salome tarafından beyaz perde de gösterime girmiştir.Bu film bütün kitaplardan kısa kesitler almıştır.Peyami SAFA'nın ''Cingöz Recai'' isimli karakteri Arsel LÜPEN'den esinlenerek tasarlanmıştır.

17 Ağustos 2012 Cuma

Türkiye Kadın Milli Basketbol Takımı

Türkiye'nin kadın basketbol takımına verilmiş bir lakaptır.Bu lakabı İzmir de 2005 yılında düzenlenen Universiade oyunları da almıştır.Akdeniz Oyunların da 1987,1997 yıllarında gümüş madalya 2005'dede altın madalya aldılar.2011 Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonasında da gümüş madalya kazandılar.
Güncel kadro olarak
Guardlardakiler:Nilay YİĞİT (1979 1.72cm)  Birsel VARDARLI (1984 1.75cm) Işıl ALBEN (1986 1.72cm) Tuğba PALAZOĞLU (1980 1.72cm)
P.Guard:Esmeral TUNÇLUER (1980 1.76cm) Forbetlerdekiler:Beğüm DALĞALAR (1988 1.85cm) Şaziye İVEGİN (1982 1.83cm) Bahar ÇAĞLAR (1988 1.88cm) Forvet/Pivotlar:Yasemin HORASAN (1983 doğumlu 1.87 cm) Tuğçe CANITEZ (1990 1.90cm ) Pivotlar:Nevriye YILMAZ (1980 doğumlu 1.92 cm) Kuanitra HOLİNGSVORTH     
(1988 1.96cm)  

Tarih                                                                 Takım
28.07.2012                                             Türkiye 70 - 50 Angola
30.07.2012                               Çek Cumhuriyeti 57 - 61 Türkiye
01.08.2012                                                    ABD 89 - 58 Türkiye
03.08.2012                                              Türkiye 82 - 55 Çin
05.08.2012                                          Hırvatistan 65 - 70 Türkiye

Takım çok çalışarak çeyrek finallere kaldı.Ama malesef Rusya'yı 66 - 63 yenemedik ve elendik.Ama buna rağmen potanın perileri tebrik ediyor,bir daha ki sefere başaracaklarına Türkiye olarak inanıyoruz...                                 

16 Ağustos 2012 Perşembe

ShamanKing

ShamanKing aksiyon, dram, komedi,doğaüstü olayları anlatan bir japon anime ve mangasıdır.Yapımcısı Hiroyuki TAKEİ'dir.Konusu 7000 yılda bir kere uğrayan shaman turnuvasını kazanmak için dünyanın her yerinden  gelen şamanların kendi hayat hikayeleri, amaçları ve sevdiklerini kurtarmak için ölmeyi göze almalarını konu alan bir animedir.Ana karakter YOH, ANNA, TAO REN, HAO, JUNE TAO, MANTA, HOROKEU, Ryuunosuke, FAUST VIII, JOCO, LYSERG'dir.Shaman dediğimiz kişiler eski ruhlarla vücutlarını birleştirip onların güçleri kullanıyorlar.Örneğin; bir samuray ruhuyla birleşirse onun esnekliği kılıç kullanma yeteneği gibi çeşitli özelliklerini kullanabilir.Ama bunu yaptığın vücudunun yorgunluk gibi bir hissini kaybeder.Haliyle de ruh içinden çıktıktan sonra kazanmış olmazsa çok büyük hasar alabilir.Bu yorgunluk işinden kurtulmanın tek yolu da sürekli artan bir şekilde düzenli antreman ve eğzersiz yapmaktır.Shamanların antremanları bizimkilerden farklı olarak sürekli kendine seçtiği asil ruh ile vücudunu birleştirip ayırmaktır.Bu şekilde daha rahat savaşabilir hale gelirler.Shamanlar birden çok ruhla birleşebilirler ama kendilerine 1 tane asil (gerçek) ruh edinmelidirler.Çünkü Shaman turnuvasına sadece asil ruhu olan Shamanlar katılabilir.

15 Ağustos 2012 Çarşamba

YuGi-Oh

Yugi-oh kartlardan canavarların canlandığı sürükleyici ve bir o kadar da aksiyon dolu olan bir japon anime ve mangasıdır.Yapımcısı Kazuki TAKAHASHİ'dir.Konusu dünyanın her yerinden gelen düalistlerin bütün dünyaya gücünü gösterebilmek için kendi kartlarıyla son güçlerine kadar kapışmasıdır.Yugi çoğu düalistten farklı olup kartlarıyla konuşabilir.Çünkü o kartların ruhları olduğuna ve onlara saygı duyulmasına gerektiğine inanır. Animasyonumuz da
7 tane milenyum denilen sihirli araç vardır.Bunlardan biri Yugi de kalan 6'sı ise Seto Kaiba, Pegasus j. Crawford, Shadi ve Ishizu Ishtar, Marik Ishtar, Ryo Bakura'dır.Milenyum parçalarının özelliği her birinde antik mısırdan bir firavunun veya lanetli birinin ruhunu taşımasıdır.Sizinde anladığınız gibi antik mısırdan çıkmadır kart oyunları.Haliyle de milenyumun içindeki ruhlar bütün kartları daha görmüş hatta belkide o kartlarla düello yapmıştır.Bunlara ek bir de her milenyumun bir özelliği var.Örneğin bazıları elinizdeki kartları görebilir ki bu çok tehlikelidir.Çünkü kart oyunları satranca benzerdir.Bazıları geleceği görebilir.Ama bundan korkmayın gelecek her zaman değiştirilebilir.Yeter ki siz inanın.Bu tarzda daha çeşitli özelliklere sahip milenyunlar vardır.

14 Ağustos 2012 Salı

Uzumaki Naruto

Gizli yaprak köyü adında gizli ninjaların eğitim gördüğü bir köyde başlıyor hikayemiz.Bundan uzun zaman önce bu köye 9 kuyruklu tilki adında mistik bir chakraya sahip canavar saldırıyor.Onu durdurmak için o köyün bütün ninjaları seferber oluyor ama bu onu durdurmaya yetmiyor.Bu tilki o kadar kuvvetli ki kuyruklarını sallamasıyla tsunamiye veya dağları parçalamaya yetiyor.En son umut olarak Hokage yani o köyün en iyi ninjasına verilen unvana sahip olan kişi bir mühür hareketi yaparak o tilkiyi minik bir bebeğin içine hapsediyor.Bu bebek tahminde edebileceğiniz gibi Uzumaki Naruto'dur.9 kuyruklu Naruto'nun içine hapsedildikten sonra bir yasa çıktı ve hiç kimse naruto'nun içindeki 9 kuyrukludan bahsetmemektir.Bunun üzerine naruto etrafındaki insanlar tarafından sürekli dışlanır ve terslenir.Çünkü köydeki insanların gözünde o 9 kuyruklu tilkidir.Naruto kendi kendine gelişmeye çalışırken biri onu keşfeder bu kişi İruka diye bir ninjadır.İruka yetenekli olduğu kadar merhametlidir de.Zaman ilerledikçe Naruto Sakura diye bir kıza aşık olur.Sakura da Sasuke diye bir çoçuğa aşıktır.Ama Sasuke Sakura'yla ilgilenmemektedir.

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Family Guy

Family guy Emmy adayı amerikan yapımı bir animasyondur.Family Guy toplam 22 dakika süren eğlenceli bir komedi dizisidir.Karakterleri 2 orta halli yetişkin (Lois ve Peter Griffın)  sürekli didişen 2 kardeş (Meg ve Chris Griffın) çok zeki ve bir o kadar tehlikeli 1 bebek (Stewie Griffın)  ve bebeği anlayabilen insan biçimindeki bir köpekle (Brian) ilgilidir.Aile babası yani Peter çok zeki değildir. Haliyle de ailemizin başına çok ilginç olaylar gelmesinde de çok büyük bir etkeni vardır.Stewie daha bebekken çeşitli silah ve işkence yöntemlerine ilgi duyar.Brian da en az Stewie kadar zeki ve kurnazdır.Chris de babası gibi pek akıllı değildir ama tam bir oyun manyağıdır.Bunun yanı oda diğer ergen erkekler gibi bir kız arkadaş istiyor.Lois yani ailemizin annesi çocukları için her şeyi yapabilecek kapasitededir.Ve ailenin son ferdi Meg çoğu genç kız gibi kaslı erkeklerden hoşlanır.Hayatında pek mantıklı kararlar veremez.Bunun yanı sıra oda sevgili arayışındadır. Amerikan yapımı animasyonumuzun yapımcı koltuğun da Seth MacFarlane oturuyor.

12 Ağustos 2012 Pazar

Osmanlı Dönemi

Osmanlı döneminde evinde hasta bulunan kişi evinin balkonuna veya canıma kırmızı bir gül koyardı.Bunun anlamı o evde hasta var demekti.Oradaki çiçeği gören satıcılar daha sessiz satış yapar,çocuklarda oyun oynarken oraya gelirse veya o gülü görürse sessiz bir şekilde oynardı.Doktorlarda kısa sürede gelip hastayla ilgilenirdi.

Osmanlı dönemi boyunca sadece 20 boşanma olmuştu.Çünkü o dönemde karısı tarafından boşanan erkekler çok büyük sıkıntılar yaşıyordu.Hiç bir kadın da o kadar kötü niyetli değildi.

Osmanlı döneminde soyad çıkmadan önce unvanlar vardı.Bunlar kısaca ''ağa", "hacı", "hafız", "hoca", "efendi", "bey", "beyefendi", "hanım", "hanımefendi", "paşa", "hazret" idi.Bu kişileri tanımadan ne yaptığını kim olduğunu bilinebilirdi.Ama sonra soyadı kanunu ile bütün hırsızlar ''güvenilir,dost'' bütün açgözlüler ''alçak gönüllü,gözü tok'' gibi adlar almaya başladı.Bazıları da ne kadar iyi olursa olsun adı ''kötü'' diye dışlandı veya terslendi.O zamanlar çok kişi soyuldu,çoğu kişi eşyasını kaybetti.Zamanla bunlar anlaşılmaya başladı ve yerine oturdu.

700 yıllık Osmanlı döneminde sadece 3 veya 5 kere soygun olmuştu.

11 Ağustos 2012 Cumartesi

Ahtapot

                 Ahtapotun Yapısı
Kuvvetli kollara sahiptir.İnsan ve onu yiyebilecek olan hayvanlardan saklanır.Kollarıyla genelde yengeç
gibi küçük su canlılarını avlar.Mürekkebini kendini korumak için kullanır.Mürekkep balıkları en yakın akrabasıdır.Parlak şatafatlı nesnelere karşı çok meraklıdır.Vücutları kısa ve yuvarlaktır.Ahtapotların bir çift gözü ve iyi gelişmiş beyinleri vardır.Ama omurgaları yoktur.Kayaların üzerinde kollarını kullanıp sürünürken hunisinden suyu püskürterek ilerler.Kafadan bacaklı ve en fazla 100 cm kadar uzayabilen bu canlı manto boşluğunda bulunan solungaçlarıyla solunum yapar.
                       Anneliği
Ahtapotların her bir yumurtası kapsüllerle korunur.Bu kapsüllerin ucları bir taşa kenetlendirilirken yumurtalar salkım şeklinde bir küme oluşturur.Dişi ahtapot yumurtalarının üstüne kuluçkaya yatar.Ve ondan sonra yumurtalarını çıkana kadar bekler.Yumurtalar çıkma sürecinde iken eğer dişi ahtapot acıkırsa kendi kollarından bir kaçını yiyerek çıkmamış çocukları için büyük bir fedakarlık yapar.Yavruları çıktığı zamanda ergine benzer.Sinir sistemi kontrolünde kasılıp veya zıttı gibi gevşeyip renklerini değiştirip ortama adapte olur.

Diğer Araştırmalar

Claude Debussy

Paris'e yakın olan bir yerde doğan Claude, ailesinin daha önceleri işlettiği bir porselen satan dükkanı işletiyordu. Müzik konusundaki y...